trende

Cinsel Terapi

Anasayfa » Hizmetlerimiz » Cinsel Terapi

Cinsel Terapi

Cinsellik, ilişkilerde ve evlilikte oldukça önemli bir yere sahiptir. Bir önceki ‘’Evlilik ve Çift Terapisi’’ yazımızda da bahsettiğimiz gibi kavramlara yüklediğimiz anlamlar, bizlerin davranışlarını ve duygularını yönlendirir. Tanımlar noktasında ise cinselliğe yüklenilen anlam; çiftler arasında, cinsellik noktasında oluşabilecek sorunların altında yatan önemli bir nedendir. Cinselliği sadece ihtiyaç olarak görmek, bu noktada oluşabilecek sorunlara davetiye çıkarmaktır. 

Cinsellik Nedir?

Toplumcu bir kültürde yaşadığımız için, birey olmanın yanında toplumu ve değerlerini de önemsiyoruz. Fakat bazı konularda geçmişten bu yana gelen işlevsiz bilgiler, bizim de kavramlara yüklediğimiz anlamları oldukça etkiliyor. Cinsellik, bunun en çok şekillendiği kavramlardan biridir. 

Cinsellik, kişinin kendi kendine ve ötekine fiziksel ve duygusal olarak kendini açmasıdır, açmaya karar vermesidir. Dolayısıyla bütün cinsel işlev bozuklukların temelinde; kişi ya da ilişki nezdinde fiziksel ya da duygusal açıdan kendini açamama, cinsellik tanımının zihninde problemli olması vardır. Peki sizin cinsellik denince aklınıza ne geliyor? Ya da partnerinizin bu konudaki düşüncelerini biliyor musunuz? Bunu kendi aranızda konuşuyor musunuz? Bu noktada aynı düşüncelere sahip olduğunuzu söylemek mümkün mü? Eğer bu sorulara cevabınız hayırsa ya da mekanik cevaplarsa ilişkinizde cinsel sorunların oluşması kaçınılmazdır. 

Eğer kendinizi açabiliyor ama yine de cinsel hayatınızda problem yaşıyorsanız, cinsellik için olmazsa olmaz kuralların ihlali var demektir. Sağlıklı bir ilişki için bu kurallar ihmal edilmemelidir. 

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI NELERDİR?

  • Vajinismus,
  • Erken boşalma,
  • Sertleşme bozukluğu,
  • Disparoni(kadında ağrılı cinsel ilişki)
  • Kadın ve erkekte cinsel istek bozukluğu
  • Kadında uyarılma bozukluğu
  • Kadın ve erkekte orgazm bozukluğudur.

Ülkemizde yaşanan cinsel işlev bozuklukları daha çok cinsel bilgilendirmenin olmaması, cinsellikle ilgili yanlış bilgi ve hurafelerin yayılım göstermesi, yetiştiriliş biçimi ve cinsellikle ilgili yanlış inanışlar nedeniyle geniş bir yayılım göstermektedir. Çiftler sağlıklı bir beden ve ruh yapısına sahip olsa da tüm bunlar çiftlerin cinsel işlev bozukluklarına dair sorunlar yaşamasına sebep oluyor ve evlilik ve ilişki yaşantılarında büyük sorunlara sebep oluyor. Bu sebeple bazı çiftlerde birkaç seanslık psikoeğitim yaşanan sorunların ortadan kalkmasına yardımcı olabiliyor.

Cinsellikteki altın kurallar nelerdir?

  • Konuşabilmek: Bütün sorunların kökenidir. Beklenti, istek, arzuları ifade edemediğinizde cinsel yaşantınızda birçok sorunla karşılaşabilirsiniz.

Partnerinizle rahatça ve utanmadan her şeyi konuşabiliyor musunuz? 

  • Dokunabilmek: Dokunabildiğiniz, aynı zamanda dokundurtabildiğiniz kadar haz alırsınız ve özgürleşirsiniz. Dokunabilmek, cinselliğin %80’idir. 

Kendinize ve partnerinize çekinmeden dokunuyor ve dokundurtabiliyor musunuz?

  • Sevişebilmek: En çok karıştırılan kavramlardan biri de sevişmektir. Seksle aynı şey değildir. Sevişmeyi, duygusal olarak bir şeyler paylaşabilen insanlar yapabilir. Gönüller sevişir, bedenler seks yapar. Bedenin tatminini arayan kişi cinsellikten fiziksel bir haz bekler (boşalmayı ister). Sevişmeyi bekleyen kişi orgazmı amaçlar. Sevişen orgazm olur, seks yapan boşalır. Seven ancak sevişebilir. Seks daha mekaniktir. Orgazmla (gerçek haz) boşalma da aynı şey değildir. Cinsel terapinin genel amaçlarından biri de sevişmeyi öğretebilmektir.

Peki siz hangisini yapıyorsunuz: seks mi sevişmek mi?

 

  • Güvenebilmek: Kendine ve partnerine güvenebilmeyi temsil eder. 

Kendinize ve partnerinize güveniyor musunuz?

 

  • Tanıyabilmek: Kendini, isteklerini, beklentilerini tanıyabilmeyi ifade eder. Aynı zamanda kendini ve partnerini anatomik anlamda tanıyabilme de söz konusudur.

Kendinizi ve partnerinizi ne kadar tanıyorsunuz?

  • Eğlenebilmek: Cinselliğin 4 amacı vardır: Zevk almak, haz almak, keyif almak ve eğlenebilmek. Eğlenebilmek orgazma yaklaştırır.

Birbirinize dokunduğunuzda keyif alıyor musunuz?

 

  1. Arınabilmek: Sevişme öncesi ve sonrasında olumsuz duygu ve düşüncelerden arınabilmektir. Aksi halde cinsel eyleminiz mekanikten öte gidemez. 

Partnerinizle sevişirken erotik olmayan düşünceleri elimine edebiliyor musunuz?

 

  • Gevşeyebilmek: Tatmin ve doyum eşiği yüksek bir cinsellik için iki şeye ihtiyaç vardır: Zihnin gevşemesi ve bedenin gevşemesidir.

Cinsellik öncesinde zihninizi ve bedeninizi gevşetebiliyor musunuz?

 

  • Zamanlayabilmek: Partnerinizle her bir araya gelindiğinde sevişmek zorunda değilsiniz.  

Partnerinizle cinsellik noktasında senkronize olabiliyor musunuz?

  • Yatıştırabilmek: Evliliklerde kadının ve erkeğin o evliliğe dair bir misyonu vardır. Çiftlerin birbirlerini yatıştırabilmesi, onların zorunluluğudur. Partnerlerle bir araya geldiğinizde bütün dış etmenlere zihni ve bedeni kapatabiliyorsanız, onunla bir bütün olabiliyorsanız birbirinizi yatıştırabiliyorsunuz demektir. Cinsellik, evliliklerde erkeğin ve kadının hakkıdır, her ikisinin de görevidir, vazgeçilmezdir. Cinsellik, bir cinsin tekelinde değildir. El ele tutuşmak, etkileyici bir söylem vs. de cinselliktir.

Partnerinizle bir bütün olduğunuzu düşünüyor musunuz?

  •  Beslenebilmek: Doğru beslenebilmek cinsellik için önemli bir faktördür. Örneğin: İnfertilitelerin (halk diliyle kısırlık) artmasının sebeplerinden biri hazır paketlenmiş gıdalardır. 

Sağlıklı beslenmek hayatınızın neresinde?

  • Odaklanabilmek: Odağın partnerin değil kendimizin olmasıdır. Amacımız; zevk almaya çalışmak, zevk vermeye çalışmak değildir. Her iki kişinin de kendine odaklanmalıdır. Bunun beraberinde iki tarafında haz alması kaçınılmaz olacaktır. 

Cinsel birliktelikte kendinizin mi zevk alması daha önemli yoksa partnerinizin mi?

Kurallardan biri yoksa sorun kaçınılmazdır. Cinsel yaşam sorunluysa, ilişki de sorunludur. Bazen sorunlar ilişki kaynaklı olabilir ve cinselliğe zarar verebilir; bazen de cinsel problemler ilişkiye zarar verir. Bunların yanında cinsel işlev bozukluğu yaşayan bireylerin; bu problemlerden kurtulamayacağı ya da bunların aşılamayan problemler olduğu düşüncesinde olmaları, süreci zorlaştıran en önemli etkenlerden biridir. Cinsel terapiler de tam bu noktada işlevsellik kazanır. 

Cinsel Terapilerde Başarı Oranı Nedir?

Şu unutulmamalıdır ki sorun bireyin değil çiftindir ve yaşanılan cinsel problemler çözülemeyecek problemler değildir. Terapistle gerekli mutabakat sağlandığında, çoğu cinsel işlev bozukluklarında %99.9 başarı oranı elde edilmektedir. 

https://psikolojibalat.com/randevu                                                  

Whatsapp
Psikoloji Balat
Psikoloji Balat
Merhaba
Size nasıl yardımcı olabiliriz?